top of page

The Astrology of the Ottoman Empire

Osmanlı'da Astroloji üzerine bir araştırma

 

SATÜRN BALIK’ta

 

Satürn 7 Mart 2023’te Balık burcuna girdi, 27 Mayıs 2025’te de Koç burcuna geçecek. 1 Eylül’de Balık’a geri dönecek, ondan sonra 12 Åžubat 2026’da tam olarak Koç burcuna yerleÅŸecek, yani 2026 Åžubat’ına kadar yaklaşık 3 yıllık bir dönemden bahsediyoruz. Aslında bu 2026’nın baÅŸları enteresan zamanlar; Koç burcuna girer girmez Satürn, Neptün’le 20 Åžubat’ta kavuÅŸacak ve Satürn-Neptün döngüsü baÅŸlatacak ve bu 0º Koç burcunda olacak. Bu tabii Dünya derecesi, bu, dünyada olaylara iÅŸaret eden bir derece, o nedenle önemli.

 

Satürn’ün Balık’taki yolculuÄŸu ilk baÅŸta düÅŸününce esasında sınırların sıvılaÅŸmasını, akışkanlaÅŸmasını çaÄŸrıştırıyor. Satürn niçin sınırlarla ilgili? Çünkü Satürn gözle görünen en son gezegen, uzun bir döngüsü var, ortalama 29 yıl diyebiliriz. Ağır döngüsüyle GüneÅŸ’in etrafındaki bütün turunu bitirmesi bir bakıma GüneÅŸ Sistemi’ni çevrelemesi anlamına geliyor, yani GüneÅŸ Sistemi’nin sınırı olarak algılanmış uzun bir süre, Uranüs bulunana kadar. Dolayısıyla bu sınırlama hem bu kadar ağır bir sürede yolculukla hatırı sayılır bir deneyim ve bilgeliÄŸi iÅŸaret ediyor, hem de bu sınır ile bütün sistemi bir arada tutan, çevreleyen ve bir arada durmasını saÄŸlayan bir ÅŸey olarak düÅŸünülüyor.

 

Åžimdi tabii bu sınırların akışkanlaÅŸması bu bir arada tutma iÅŸini zorlaÅŸtıracak, iÅŸte Satürn’ün ünlü olduÄŸu kontrol mekanizmasını ve daha dünyevi planda düÅŸünürsek, otoriteyi, otorite olmayı zorlaÅŸtıracak, güçleÅŸtirecek bir ÅŸeye iÅŸaret ediyor. Yani artık her konuda, bildiÄŸimiz sınırlar tutmaz olacak, laçkalaÅŸacak ve kontrol de zorlaÅŸacak; bir arada tutamayacağız. Bu kiÅŸisel düzeyde de, sosyal, ekonomik ve siyasi düzeyde de deneyimlenecek bir ÅŸey... devamı

 

NEFES

​

​

​

​

​

​

​

​

​

​

​

​


Size nefesin ne olduÄŸunu öÄŸretecek deÄŸilim. KuÅŸkusuz ne kadar önemli olduÄŸunu biliyorsunuz. Ä°lk nefesimizle doÄŸuyoruz, ölürken son nefesimizi veriyoruz. Benim ailem bunu yakın bir geçmiÅŸte yaÅŸantıladı. Babam son zamanlarını yatakta geçirdi. Annem bir öÄŸlen banyodan çıkıp babamın yanına gitmeye yeltendiÄŸinde bir hık sesi duymuÅŸ. Bu babamın son nefesi olmuÅŸ. Bu esnada haritamda babamı temsil eden Jüpiter düÅŸtüÄŸü OÄŸlak burcunda, Satürn’ün yöneticiliÄŸi altında, Güney Ay DüÄŸümüyle kavuÅŸum yapıyordu.

 

Babamın hastalığı esnasında çok küçük yaÅŸlardan beri içtiÄŸim sigarayı iyice arttırmıştım. Artık günde 3 paket sigara alır olmuÅŸtum. Tabii bu durum giderek nefes almamı zorlaÅŸtırmaya baÅŸladı. Ä°ki adımda nefes nefese kalıyordum. Åžubat ayının ortasında aniden hastalandım. AteÅŸim yükseldi. Öksürük flan derken, 50 yıllık dostuma veda ettim, sigarayı bıraktım. Bu ÅŸekilde hastalandığımda akciÄŸerleri temsil eden Jüpiter düÅŸtüÄŸü OÄŸlak burcunda, Mars ile Pluto-Satürn ikilisi arasında kuÅŸatılmış, engellenmiÅŸ durumdaydı.

 

Jüpiter yönettiÄŸi Yay burcundaki gücünü 2 Aralık’ta OÄŸlak burcuna düÅŸerek kaybetti. Kısa bir süre sonra Covid-19 resmi olarak açıklandı. O esnada Satürn ile Pluto OÄŸlak burcunda kavuÅŸum yapıyordu. Satürn yönettiÄŸi OÄŸlak burcunda bütün gücüyle (Pluto) akçiÄŸerleri temsil eden Jüpiter’i sıkıştırmaya baÅŸlamıştı. Zaten Covid-19 da solunumla, akciÄŸerlerle ilgili bir hastalıktı.

 

Ocak ayında Jüpiter Satürn-Pluto ikilisi ile Yay’daki Mars arasında kuÅŸatılmaya baÅŸlandı. Yay’ı yönettiÄŸi için sanki durum o kadar kötü deÄŸilmiÅŸ gibi görünebilirdi, ama Åžubat ortasında Mars yüceldiÄŸi OÄŸlak burcuna girdiÄŸinde akciÄŸerler (Jüpiter) bu uÄŸursuz ve güçlü gezegenler (Satürn-Mars) arasında fena sıkıştı. Bunu karantinalar, sokaÄŸa çıkma yasakları, hayatın yavaÅŸ yavaÅŸ kapanması izledi. Bu yazının yazıldığı Mayıs’ın son günü biz hâlâ evdeyiz, yavaÅŸ yavaÅŸ evden çıkmaya hazırlanıyoruz. Bu defa Jüpiter Satürn ile Pluto tarafından kuÅŸatılmış durumda. Satürn Kova burcundan OÄŸlak’taki Jüpiter’e doÄŸru geri gidiyor, ancak Jüpiter de Satürn’den kısa süre sonra geri gitmeye baÅŸladığı için Jüpiter’i yakalayamayacak. Jüpiter geri giderken Pluto ile karşılaÅŸarak bazı sorunlara iÅŸaret edecek, ancak Temmuz başında bu iki zorlu gezegenin (Satürn-Pluto) kuÅŸatması dışına çıkacak, Satürn de bu esnada OÄŸlak burcuna geri dönmüÅŸ olacak. Jüpiter’in kuÅŸatma dışına çıkışı ciÄŸerlerin birazcık nefes alması olarak düÅŸünülebilir. Yine de halen OÄŸlak’ta Satürn tarafından yönetildiÄŸini unutmamak gerekir.

 

Jüpiter Eylül ayında durarak Satürn’e doÄŸru ilerlemeye baÅŸlayacak ve Aralık ortasında onunla OÄŸlak’ın son derecesinde buluÅŸarak birlikte Kova burcuna girecekler. Satürn Kova burcunu da yönettiÄŸi için ciÄŸerler hâlâ sıkışık, ama Satürn’ün zararı sıcak ve nemli Kova burcunda azaldığı için nisbeten daha rahat olabilir.

 

Peki ciÄŸerler ne zaman ÅŸöyle güzel bir nefes alabilir? 2021 yılının Mayıs ayında Jüpiter, yönettiÄŸi Balık burcuna girerek geniÅŸleyecek. Sonra Kova’ya geri dönecek ve 2022’nin başında Satürn’ün egemenliÄŸinden kurtularak tamamen Balık’a yerleÅŸecek.

 

Daraltan enerjisiyle Satürn, geniÅŸleten enerjisiyle Jüpiter birbirlerine zıt, ancak birbirlerini tamamlayan prensipleri simgelerler. Jüpiter’in geniÅŸleten, yayılan prensibi olmadan Satürn aşırı kasılarak buz ya da beton kesilebilir. Satürn’ün daraltan, kasılan prensibi olmadan Jüpiter aşırı büyüyüp yayılabilir. Bu ikisinin geniÅŸleyip daralma ritmini en bariz nefeste görürüz. Nefes alınca ciÄŸerler büyür, verince küçülür. DoÄŸru ritimde nefes almanın fiziksel saÄŸlığa yararı aÅŸikar. 

 

Öte yandan tasavvuf geleneÄŸinde bu geniÅŸleyip daralmanın, kendini gerçekleÅŸtirme sürecindeki psikolojik ve ruhsal anlamı da çok önemli. Kısaca tasavvuf ehlinin yolu nefsini temizleyip, ruhunu arıtıp, olgunluk ve kemale erme yoludur. Bu bir baÅŸka ifade ile, kendini keÅŸfetme ve gerçekleÅŸtirme yoludur. Bu yolculuk esnasında yolcu çeÅŸitli hallerden geçer. Bunlardan ikisi bast ve kabz halleridir.  Bast büyümek, geniÅŸlemek, neÅŸelenmektir. Kabz ise baskıdır, ruhun sıkıştırılması, karanlık ve yalnızlık çölüdür. Bast Jüpiter’e, kabz Satürn’e özgüdür ve yolcunun olgunlaÅŸması için gereklidir. Bu ikisinin kıvamında olması, vaktinde yeterince açılması ve vaktinde yeterince kapanması ilahi nefesin hissedilip, ne için dünyaya geldiysen ona uygun formu kabul edebilmek için gereklidir. Ancak o zaman anın ruhunu hissederek hayırlı iÅŸler yapabilirsin. Kendini bir kenara bırakıp, insanlık için kolları sıvayabilirsin.

 

Biraz daha sabırla olgunlaşmaya doğru....

​

Barış İlhan, 31.5.2020

 

Lustre_tiles_Iran_Sufi_divine_breath_sha

           SADECE VADEDÄ°LEN OLUR

 

"Sadece vadedilen olur" öngürüyle ilgili astroloji kitaplarında sık rastlanan bir cümledir. ÖrneÄŸin, ÅŸöyle denir, "güneÅŸ döngüsü (solar return) haritalarında o yıl Yengeç veya Terazi burcu yükseliyorsa, kiÅŸi evlenebilir, ancak bu eÄŸer doÄŸum haritası vadediyorsa olabilir." Yani bu durumda doÄŸum haritasında kiÅŸinin evlenme potansiyellerine bakmak gerekir. EÄŸer doÄŸum haritası evlilik vadetmiyorsa, kiÅŸi hangi transiti alırsa alsın, progresyonlar nereye ilerlerse ilerlesin, yıllık haritada ne yükselirse yükselsin, nerede GüneÅŸ ya da Ay tutulması olsun, kiÅŸi evlenemez. Bunun önceden "yazılı" olması gerekir. Zaten buna da yazgı denmiyor mu? (devamı)

          2020’de Henüz Dardayız

           Barış Ä°lhan, 26.12.2019

 

"KuÅŸkusuz yeni bir çaÄŸ geliyor. Bu çaÄŸ gezegensel bir çaÄŸ olacak. Ama çaÄŸların baÅŸlangıçları genellikle korkunçtur. En acımasız haliyle erildir, ÅŸiddet içerir. Yeni çaÄŸlar yumuÅŸakça gelmezler, bunlar saldırganlık ve çarpışma zamanlarıdır. YumuÅŸak, nazik bir ÅŸeylerin iÅŸaretini görmüyorum." ~Joseph Campbell

 

2020 yılına Suriye hükümeti karşıtı silahlı muhalifler ve Heyet Tahrir üÅŸ-Åžam (HTÅž) adını alan el-Kaide’nin Suriye uzantısı el-Nusra kontrolündeki Ä°dlip’ten kaçan binlerce cihatçı ve ailelerinin Türkiye sınırına yönelmesi, Libya’ya asker gönderilmesi, Trump’ın Türkiye’ye yaptırımları onaylaması, Kanal Ä°stanbul projesinde düÄŸmeye basılması gibi haberlerle giriyoruz. Gerçekten de Joseph Campbell’ın dediÄŸi gibi yumuÅŸak ve nazik bir geçiÅŸin iÅŸareti görülmüyor.

 

Daha önce de bir kaç kere yazdığım gibi, içinde bulunduÄŸumuz dönem Türkiye özelinde kiÅŸilerin ego geliÅŸimi açısından bir büyüme dönemidir; artık herkesin bir baba figürü istememesi ve yetiÅŸkin bir birey olmayı talep etmesi, dolayısıyla kendi başının çaresine bakmayı, tek başına hayatta kalabilmeyi öÄŸrenmesine iliÅŸkin bir süreçtir. Yengeç burcundaki Kuzey Ay DüÄŸümünün Türkiye’nin Yükselen’inin üzerine geldiÄŸi, 26 Aralık’taki GüneÅŸ Tutulmasının Türkiye’nin Alçalan’ına kavuÅŸum yapacağı süreçte bu konu, özellikle önem kazanmaktadır. Bir ülkenin büyümesi bir insanın büyüme süreci gibi kolay deÄŸildir (hoÅŸ, o da kolay deÄŸildir). Bir insanın tek başına, kendi iradesi ile çalışarak halledebileceÄŸi meseleleri bütün ülke için halletmek zordur. Bu sebeple, insanlarımıza güvenip, onları büyümeye ve ülkelerine sahip çıkmaya davet etmek dışında bir seçeneÄŸimiz yoktur. .. devamı

          2019 – KADERÄ°N GÖZLER ÖNÜNE SERÄ°LMESÄ°

           Barış Ä°lhan, 31.12.2018

​

Bu yazıma 2016 yılı için yazdığım yazının bir bölümüyle baÅŸlamak istiyorum, çünkü içinde bulunduÄŸumuz durumu ancak bütünlüÄŸüyle anlayabiliriz. O zaman “Kaderimizde Var mıydı?” diye sormuÅŸtum:

​

“Türkiye tarihinde daha önce böyle bir dönemden geçmedik. Türkiye ilk defa Pluto-Pluto karşılığı yaşıyor. 1976-77’de buna benzer bir dönem vardı, ancak bu kadar ÅŸiddetli deÄŸildi. Åžimdiki karşıtlık diÄŸer gezegenlerin de eÅŸlik etmesi ve dünyanın tamamında düzen deÄŸiÅŸikliÄŸine iÅŸaret etmesi ile oldukça ÅŸiddetli geçiyor, yani bildiÄŸimiz gibi deÄŸil...

Evet bu kaderimizde vardı, çünkü Türkiye’nin doÄŸum haritasında Pluto 1. evde bulunuyor. Bu her ÅŸeyden önce halkı sürekli baskı altında, güç tarafından ezilen bir ülkeye iÅŸaret ediyor. KuruluÅŸundan beri halı altına süpürülen sorunların bir gün ortaya çıkarak bir krize neden olacağını gösteriyor. Bir dönüÅŸümün kaçınılmaz olduÄŸunu gösteriyor. Pluto’nun olduÄŸu yerde baskı, manipülasyon, nüfuz etme, dönüÅŸtürme, yutma, asimile etme görülür ve bu, kuÅŸkusuz bir ülkenin halkı için iyi deÄŸildir.... devamı

          2018: Satürn’ün ayak izleriyle...

          Barış Ä°lhan, 30.12.2017

 

Karanlıkların efendisi Satürn 20 Aralık’ta yönettiÄŸi burç olan OÄŸlak’a girdi. Hemen ertesi gün de GüneÅŸ OÄŸlak’a girerek Satürn’le kavuÅŸtu. O gün Kış Gündönümü. Karanlığın egemen olduÄŸu en uzun gecenin günü. O günden sonra günler uzamaya baÅŸlayacak. Ama henüz ışığın egemenliÄŸine çok var. Bu ancak Ä°lkbahar Ekinoksunda gerçekleÅŸecek. O güne kadar katedeceÄŸimiz yollar, aÅŸacağımız engeller var. Dar ve buzlu tünellerden geçeceÄŸiz.

 

Satürn çıplak gözle görülebilen son gezegen olduÄŸu için sınırları temsil eder. Ptolemik evren modeline göre her ÅŸeyi çevreleyerek sınırlarken organizmayı kuÅŸatır, bir düzen ve güvenlik saÄŸlar. GüneÅŸ’in çevresini yavaÅŸ yavaÅŸ 29-30 yılda dolanırken çok ÅŸey görüp geçirdiÄŸi, olgunlaÅŸtığı düÅŸünülerek YaÅŸlı Bilge Adam olarak da tanımlanır. Bu yönüyle bir yandan da ‘zaman’ın yöneticisidir. KiÅŸisel yaÅŸantımızda onu ömrün gezegeni olarak da düÅŸünebiliriz. Bir ömür içinde kendi özümüzü gereÄŸinde kendimizi kısıtlayarak, sorumluluk üstlenerek yapılandırmak, onu dış tehditlere karşı korumak da Satürn’le iliÅŸkilendirilir. Ve bu Satürn, zamanı geldiÄŸinde ömrü sonlandırır. Bu nedenle ölümün, kayıpların gezegenidir.

 

Astrolojiye göre Yeniyıl 31 Aralık’ta deÄŸil, Bahar Ekinoksunda baÅŸlar. Ancak bazı kültürler 21 Aralık’ta Kış Soltistinde de baÅŸlatır. O zamanın doÄŸum haritası çıkartılarak önümüzdeki yıl için yorumlanır. Åžimdi Satürn Kış Gündönümünde GüneÅŸ’le birlikte OÄŸlak burcuna girdiÄŸi için önümüzdeki yıla damgasını güçlü vurmuÅŸ durumda. Hatta OÄŸlak burcundan çıkacağı 2020 yılının Aralık ayına kadar vurmuÅŸ durumda. O tarihten sonra da Satürn’ü hissetmeye devam edeceÄŸiz, ancak bu biraz daha deÄŸiÅŸik olacak, çünkü Satürn yönettiÄŸi diÄŸer burç olan Kova’ya girecek. Åžimdilik sadece OÄŸlak’a odaklanalım.    

 

OÄŸlak burcu baÅŸlangıçları simgeleyen bir öncü burçtur. Aynı zamanda maddesel dünyada bir takım ÅŸeyleri uygulamak ve somutlaÅŸtırmakla ilgili olan bir toprak burcudur. Öncü burçlar genellikle dünyada harekete iÅŸaret ederler. Satürn’ün deÄŸiÅŸim için esnemeyi simgeleyen deÄŸiÅŸken burç Yay’dan öncü OÄŸlak’a geçiÅŸi de yeryüzünde hareketlenmeyi, yeni bir yapılanmayı gösteriyor. Maddi dünyada yeni bir süreç baÅŸlıyor. Bu süreçte Satürn yönettiÄŸi burcun bütün kaynaklarına sahip olduÄŸu için oldukça iyi durumda. Yapılandırma, kısıtlama, sınırlandırma, kontrol etme kapasitesi artmış bulunuyor. Bunları nasıl kullanacağı ayrı bir konu. EÄŸer iyi kullanırsa kapsama alanı içine herkesi alarak, bütünün saÄŸlığı için çalışabilir. EÄŸer kötü kullanırsa bu özellikleri insanları kısıtlamaya, baskı altına almaya, otoriteyi arttırmaya yönelebilir. Sınırları temsil etmesi sınırlarda deÄŸiÅŸimlerin olabileceÄŸini, sınırların aşılabileceÄŸini, sınırlandırmaların artabileceÄŸini gösterebilir.

 

Tarihte bunun nasıl deneyimlendiÄŸini görebilmek için bundan önce Satürn’ün hangi yıllarda OÄŸlak burcunda bulunduÄŸuna ve o yıllarda nelerin yaÅŸandığına bakmakta yarar var. 20. yüz yılda sırasıyla 1929-31, 1959-62 ve 1988-91 yıllarında Satürn’ün OÄŸlak’ta olduÄŸunu görüyoruz. devamı...

​

​

        KADERÄ°MÄ°ZDE VAR MIYDI? -2016

 

2015 yılında en sık duyduÄŸumuz cümlelerden birisi “90’lara geri mi dönüyoruz?” diÄŸeri de “tüm bunlar kaderimizde var mıydı?” olabilir. Bu soruları her duyuÅŸumda kendimce cevapladım: “Hayır geri dönmüyoruz” ve “Evet kaderimizde vardı”. Nasıl mı? Açıklayayım.

 

Hayır 90’lara dönmüyoruz, çünkü Türkiye tarihinde daha önce böyle bir dönemden geçmedik. Türkiye ilk defa Pluto-Pluto karşılığı yaşıyor. 1976-77’de buna benzer bir dönem vardı, ancak bu kadar ÅŸiddetli deÄŸildi. Åžimdiki karşıtlık diÄŸer gezegenlerin de eÅŸlik etmesi ve dünyanın tamamında düzen deÄŸiÅŸikliÄŸine iÅŸaret etmesi ile oldukça ÅŸiddetli geçiyor, yani bildiÄŸimiz gibi deÄŸil...  devamı

 

bottom of page