2018: Satürn’ün ayak izleriyle...
​
​
​
​
​
​
​
​
​
​
​
​
​
​
​
​
​
​
Karanlıkların efendisi Satürn 20 Aralık’ta yönettiÄŸi burç olan OÄŸlak’a girdi. Hemen ertesi gün de GüneÅŸ OÄŸlak’a girerek Satürn’le kavuÅŸtu. O gün Kış Gündönümü. Karanlığın egemen olduÄŸu en uzun gecenin günü. O günden sonra günler uzamaya baÅŸlayacak. Ama henüz ışığın egemenliÄŸine çok var. Bu ancak Ä°lkbahar Ekinoksunda gerçekleÅŸecek. O güne kadar katedeceÄŸimiz yollar, aÅŸacağımız engeller var. Dar ve buzlu tünellerden geçeceÄŸiz.
Satürn çıplak gözle görülebilen son gezegen olduÄŸu için sınırları temsil eder. Ptolemik evren modeline göre her ÅŸeyi çevreleyerek sınırlarken organizmayı kuÅŸatır, bir düzen ve güvenlik saÄŸlar. GüneÅŸ’in çevresini yavaÅŸ yavaÅŸ 29-30 yılda dolanırken çok ÅŸey görüp geçirdiÄŸi, olgunlaÅŸtığı düÅŸünülerek YaÅŸlı Bilge Adam olarak da tanımlanır. Bu yönüyle bir yandan da ‘zaman’ın yöneticisidir. KiÅŸisel yaÅŸantımızda onu ömrün gezegeni olarak da düÅŸünebiliriz. Bir ömür içinde kendi özümüzü gereÄŸinde kendimizi kısıtlayarak, sorumluluk üstlenerek yapılandırmak, onu dış tehditlere karşı korumak da Satürn’le iliÅŸkilendirilir. Ve bu Satürn, zamanı geldiÄŸinde ömrü sonlandırır. Bu nedenle ölümün, kayıpların gezegenidir.
Astrolojiye göre Yeniyıl 31 Aralık’ta deÄŸil, Bahar Ekinoksunda baÅŸlar. Ancak bazı kültürler 21 Aralık’ta Kış Soltistinde de baÅŸlatır. O zamanın doÄŸum haritası çıkartılarak önümüzdeki yıl için yorumlanır. Åžimdi Satürn Kış Gündönümünde GüneÅŸ’le birlikte OÄŸlak burcuna girdiÄŸi için önümüzdeki yıla damgasını güçlü vurmuÅŸ durumda. Hatta OÄŸlak burcundan çıkacağı 2020 yılının Aralık ayına kadar vurmuÅŸ durumda. O tarihten sonra da Satürn’ü hissetmeye devam edeceÄŸiz, ancak bu biraz daha deÄŸiÅŸik olacak, çünkü Satürn yönettiÄŸi diÄŸer burç olan Kova’ya girecek. Åžimdilik sadece OÄŸlak’a odaklanalım.
OÄŸlak burcu baÅŸlangıçları simgeleyen bir öncü burçtur. Aynı zamanda maddesel dünyada bir takım ÅŸeyleri uygulamak ve somutlaÅŸtırmakla ilgili olan bir toprak burcudur. Öncü burçlar genellikle dünyada harekete iÅŸaret ederler. Satürn’ün deÄŸiÅŸim için esnemeyi simgeleyen deÄŸiÅŸken burç Yay’dan öncü OÄŸlak’a geçiÅŸi de yeryüzünde hareketlenmeyi, yeni bir yapılanmayı gösteriyor. Maddi dünyada yeni bir süreç baÅŸlıyor. Bu süreçte Satürn yönettiÄŸi burcun bütün kaynaklarına sahip olduÄŸu için oldukça iyi durumda. Yapılandırma, kısıtlama, sınırlandırma, kontrol etme kapasitesi artmış bulunuyor. Bunları nasıl kullanacağı ayrı bir konu. EÄŸer iyi kullanırsa kapsama alanı içine herkesi alarak, bütünün saÄŸlığı için çalışabilir. EÄŸer kötü kullanırsa bu özellikleri insanları kısıtlamaya, baskı altına almaya, otoriteyi arttırmaya yönelebilir. Sınırları temsil etmesi sınırlarda deÄŸiÅŸimlerin olabileceÄŸini, sınırların aşılabileceÄŸini, sınırlandırmaların artabileceÄŸini gösterebilir.
Tarihte bunun nasıl deneyimlendiÄŸini görebilmek için bundan önce Satürn’ün hangi yıllarda OÄŸlak burcnda bulunduÄŸuna ve o yıllarda nelerin yaÅŸandığına bakmakta yarar var. 20. yüz yılda sırasıyla 1929-31, 1959-62 ve 1988-91 yıllarında Satürn’ün OÄŸlak’ta olduÄŸunu görüyoruz.
1929-31 dönemi Dünya Ekonomik Bunalımı ile öne çıkıyor. 1929 krizi dünyanın bugüne kadar yaÅŸadığı en büyük krizdir ve etkileri 1. ve 2. Dünya SavaÅŸları kadar güçlüdür. Nitekim bu kriz faÅŸizmin yükseliÅŸi ile sonuçlanarak dünyayı 2. Dünya Savaşına sürüklemiÅŸtir. Türkiye’de ise AÄŸrı isyanları, Menemen veya Kubilay Olayı dikkat çekiyor. Hükûmete olaÄŸanüstü yetkiler veren, Ä°stiklal Mahkemelerini kurdurtan Takrir-i Sükûn Kanunu bu dönemde kaldırılıyor.
1959-62 yılları Türkiye’de 27 Mayıs Darbesi ve Demokrat Parti yöneticilerinin idamı ile öne çıkıyor. Adana Menderes bir önceki Satürn OÄŸlak’ta döneminde milletvekili olmuÅŸ, bu dönemde idam edilmiÅŸtir. Dünyada Küba Devrimi ve Castro’nun komunist Küba’yı yönetmeye baÅŸlaması ve ardından Domuzlar Körfezi Çıkarması görülüyor. Bu yıllar Türkiye’den Almanya’ya göçlerin baÅŸladığı yıllar. Kıbrıs Cumhuriyeti de bu yıllarda kuruluyor. Ve 1962’de Nelson Mandela bir sonraki Satürn OÄŸlak’ta döneminde serbest kalmak üzere hapse atılıyor. Hapisten çıktıktan sonra Güney Afrika’nın devlet baÅŸkanı oluyor. Bu arada 1962’de Kuzey Yemen'de kraliyet yanlıları ile cumhuriyetçiler arasında 8 yıl sürecek bir savaşın baÅŸladığını da unutmayalım. Yemen bugün de savaÅŸta...
Son olarak Satürn 1988-1991 yıllarında OÄŸlak burcundaydı. O dönemde Sovyetler BirliÄŸinin dağıldığını, bünyesindeki devletlerin ayrıldığını, kapitalist bir düzene yöneldiÄŸini, Berlin Duvarının yıkıldığını, Sovyet askerlerinin Afganistan’dan çekildiÄŸini, Amerika ile Rusya arasındaki SoÄŸuk Savaşın, Ä°ran-Irak savaşının bittiÄŸini, Filistin’in bağımsızlığını kazandığını, Yugoslavya’da iç savaşın baÅŸladığını ve bunun ardından bölündüÄŸünü görüyoruz. Öte yandan Amerika’da Bush’un seçilmesi ve ertesi yıl Körfez Savaşının baÅŸlaması dikkat çekiyor. SoÄŸuk Savaşın bitiÅŸi ile yeni bir dünya düzeni oluÅŸmaya baÅŸlamış, Körfez Savaşından bu yana Orta DoÄŸu’da huzur tesis edilememiÅŸtir. Bu dönemin en dikkat çekici uÄŸursuz olayları Saddam’ın Halepçe Katliamı ve Çin’deki Tiananmen Katliamı’dır.
Türkiye’de ise Satürn’ün 1988’de OÄŸlak’a giriÅŸine ilginç bir olay eÅŸlik ediyor. Türkiye Büyük Millet Meclisi tarihinde ilk defa birisi, SHP milletvekili Mehmet Ali Eren meclis kürsüsünde, Türkiye’nin en büyük sorununun Kürt sorunu olduÄŸunu ve Kürtlere baskı yapıldığını söylüyor. O güne kadar Meclis’te Türkiye’de Kürt olmadığı ve Kürtçe diye bir dil olmadığı savı geçerli olduÄŸu için bu açıklama üzerine Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde olaylar çıkıyor. Bu dönemi doÄŸuda OlaÄŸanüstü Hal’li, bol faili meçhullü, ölümlerin kayıpların çok olduÄŸu 1990’lı yıllar izliyor ve 29 yıl sonra günümüzde Kürt sorunu aynı noktada sayıyor.
​
Bunun dışında bu dönemde Kenan Evren’in baÅŸvurusu üzerine, "Üniversitelerde bayan öÄŸrencilerin baÅŸ örtüsü takmalarına izin veren" yasal düzenlemenin iptal edildiÄŸini. Atatürkçü DüÅŸünce DerneÄŸinin kurulduÄŸunu, 1980 sonrası ülkeyi yöneten askeri yönetimin çekilerek Turgut Özal’ın cumhurbaÅŸkanı seçildiÄŸini görüyoruz. Asimilasyon politikası sonucu Bulgaristan'daki Türklerin büyük çoÄŸunluÄŸunun zorunlu göçe tabi tutularak Türkiye’ye göçleri de bu döneme denk geliyor.
Bir önceki Satürn OÄŸlak’ta döneminde Türkiye’den Almanya’ya göç vardı. 1988-91 yıllarında Bulgaristan’dan Türkiye’ye göç oldu. Günümüzde yine Türkiye’den batıya göçlerin artması dikkat çekiyor.
GeçmiÅŸteki yolculuÄŸumuzda savaÅŸların bitip yeni savaÅŸların baÅŸladığını. SavaÅŸlar sonucu devletlerin dağılıp yeni devletlerin kurulduÄŸunu. FaÅŸizmin yükseliÅŸe geçtiÄŸini, önemi bazı katliamları, yönetim biçimlerinin deÄŸiÅŸmesini, ekonomik krizleri, Orta DoÄŸu’nun kaynakları üzerinde oynanan oyunları gördük. Åžimdi Satürn tekrar OÄŸlak’a girerken Orta DoÄŸu’da Suriye savaşı bitmek üzereyken bazı yeni ittifakların oluÅŸmasına, savaÅŸ için yeni cephelerin açılması çabalarına ÅŸahit oluyoruz. Türkiye Afrin’e girmek üzere son hazırlıklarını tamamladığını söylüyor. Böyle bir müdahalenin ülkeyi çok önemli krizlere sokacağı aÅŸikar. Öte yandan uzmanlar önümüzde büyük bir ekonomik krizin beklediÄŸini yazıyorlar. Ve tabii en önemli konu 2019 seçimlerinin sonucu...
Satürn OÄŸlak burcuna böyle bir gündemle girdi ve damgasını 2018 yılına vurdu. Girerken Türkiye’nin orduyu, kolluk kuvvetlerini, iÅŸçileri, hizmet sektörünü temsil eden evindeydi. O sırada Rusya Suriye’deki askerlerini çekmeye baÅŸladı, Esad Suriye’deki Kürtleri hain ilan etti ve Türkiye Afrin operasyonu için son hazırlıklarını hızlandırdı. Öyle ki sınırları ve duvarları simgeleyen Satürn’ün OÄŸlak’a girdiÄŸi gün Hatay’da, Suriye sınırının Afrin bölgesindeki güvenlik duvarı, büyük araç geçiÅŸleri için kaldırıldı.
YönettiÄŸi burca girerek güçlenen Satürn ÅŸimdilik 6. Evde biraz etkisiz durumda, ancak Åžubat-Mart aylarında Türkiye’nin Alçanan’ına ulaÅŸarak güçlenecek. Yükselen Türkiye halkını temsil ettiÄŸine göre Alçalan’daki Satürn (baskı, kısıtlama, kayıp, ölüm, sansür) Türkiye’nin karşısına geçecek. Savaşın, ateÅŸin gezegeni Mars da yüceldiÄŸi OÄŸlak burcuna girerek Mart sonunda Satürn’le bu noktada kavuÅŸacak. Astrolojide büyük ve küçük olmak üzere iki uÄŸursuz vardır: Satürn ve Mars. Ä°ÅŸte bu ikisi güçlenerek Türkiye’nin karşısına geçecekler. Sonra Mars ilerleyerek Nisan ortalarında Türkiye’nin Pluto’suna (yeraltının efendisi, dönüÅŸümün gezegeni) karşıt yapacak. Oldukça patlayıcı bir enerji ortaya çıkacak. Satürn ise 2018 boyunca Alçalan’da gezinecek. 2019’da Türkiye’nin Pluto’suna karşıt yapmak üzere ilerleyecek. Mars ile yaÅŸayacağımızdan çok daha güçlü bir gerilim belirecek. Bu noktalar son yıllarda transit Pluto tarafından yeterince taranarak Türkiye’yi paramparça yaptı. Bu kadar darbe almış bir organizmanın Satürn hareketine ne kadar dayanacağı ciddi bir merak konusu olacak. Hele bir de 2019-2020 yıllarının dünyanın bütününü ilgilendiren Satürn-Pluto (derin dönüÅŸümler, güçlü baskılar,yıkılan devletler, biçim deÄŸiÅŸtirmek, deÄŸiÅŸime direnç vb.) kavuÅŸumunun yılları olduÄŸunu düÅŸününce endiÅŸelenmek için yeterince nedene sahibiz.
Nasreddin Tusi OÄŸlak burcundaki Satürn ve Mars kavuÅŸumları için haricilerin (isyancıların, kafirlerin) artmasına, ancak güçlerinin bulunmamasına ve çabucak yok olmalarına, hükümdarların onlara karşı üstünlük saÄŸlamalarına delalet eder diyor.
Tabloyu biraz daha netleÅŸtirelim. Dedik ki Satürn güçlü durumda. Peki Türkiye’nin haritasında Satürn neyi simgeliyor? Yani kim güçleniyor? Satürn haritada ortaklar, açık düÅŸmanlar, davalar, savaÅŸ ve anlaÅŸmalar evini, yani 7. evi yönetiyor. Ayrıca ölümü, kayıpları, derin devleti, suçları, borçları (8. Ev), dini, yargıyı, anayasayı, yabancı ülkeleri, üniversiteleri (9.ev) yönetiyor. Ve gençleri, meydanları simgeleyen 5. Evde, hapishaneleri, hastaneleri, gizli düÅŸmanları simgeleyen Merkür’le birlikte bulunuyor. Bütün bu konuların hareketlenmesi bir yana, Satürn’ün zaten yönettiÄŸi 7. Eve giriÅŸi düÅŸmanın, karşıtlığın güçleneceÄŸini, halkın baskı altında ve sıkıntılı olacağını, bunun yanısıra borçların baskı yapacağını gösteriyor.
Türkiye’nin Yükselen’i veya Alçalanı’ı üzerine gelen bütün gezegenler aynı zamanda Türkiye’nin 4. evindeki, yani ülkenin içindeki Mars’a da (çatışma, savaÅŸ) kare yaptıkları için, bu tür astrolojik hareketler genellikle ülke için uÄŸursuz oluyorlar. Öte yandan 4. ev aynı zamanda muhalefeti gösterdiÄŸi için bu dönemde iktidara muhalefette artış olabileceÄŸini, bu muhalefetin oldukça ateÅŸli olabileceÄŸini de düÅŸünebiliriz.
Bu ÅŸekilde yıl boyu tetiklenecek olan Mars 2018 yılında bir baÅŸka açıdan da dikkat çekiyor. Gökyüzündeki Mars 27 Haziran -27 AÄŸustos 2018 tarihlerinde Türkiye’nin ölüm, borçlar, krediler, kayıplar evinden Türkiye’nin GüneÅŸ’ine gerilimli bir kare yaparken ve uÄŸursuz kabul edilen Güney Ay DüÄŸümüyle kavuÅŸurken geri gidecek. 27 AÄŸustos’ta en yüceldiÄŸi dereceye ulaÅŸarak ilerlemeye baÅŸlayacak. Geri gittiÄŸi dönemde hissettirdiÄŸi sorunlar biraz uykuya yatsa da ileri gitmeye baÅŸladığında yukarıda sayılan konuları bütün ÅŸiddeti ile yaÅŸayabiliriz. Ä°leri gitmeye baÅŸladığı dereceye Eylül sonu-Ekim gibi ulaÅŸacak. Kritik zamanlar bunlar...
Mars Haziran’da borçlar evinde geri gitmeye baÅŸlamadan önce 15 Mayıs’ta Uranüs Türkiye’nin hazinesini gösteren evde, maddeyi simgeleyen BoÄŸa burcuna girecek. Ekonomi açısından ilginç ve sıkıntılı bir durum bu. Ayrıca bundan önce Uranüs’ün BoÄŸa’ya giriÅŸi 2. Dünya savaşının baÅŸlangıcına denk gelmiÅŸti. Pluto da ÅŸimdiki konumunun tam karşısındaydı. Gerek çatışma, gerekse parasal konularda oldukça düÅŸündürücü bir durumu deneyimleyeceÄŸiz. Öte yandan yıl içindeki bazı tutulmaların da parayı simgeleyn evlerde oluÅŸu dikkat çekiyor. Tabii hem Satürn’ün hem de Uranüs’ün toprak burçlarında oluÅŸu bir yandan da doÄŸal felaketleri düÅŸündürüyor. Bu konuyu daha sonra ele alırız.
Bu arada 11 AÄŸustos’da 1999 yılındaki GüneÅŸ Tutulması ile aynı noktada bir tutulma yaÅŸayacağız. Gerçi o zamanki gökyüzü tablosu bu tablodan deÄŸiÅŸik, ancak tutulma ile Türkiye’nin Venüs’ü tetiklenecek. Bu Venüs genellikle sıkıntılı durumlara iÅŸaret ediyor. Deprem açısından hazırlıklı olmakta her zaman yarar var. Ancak bu, baÅŸka sıkıntıların da delili olabilir.
Bu kadar karanlık bir tablodan sonra 2018 yılını 8 Kasım’da Jüpiter’in burç deÄŸiÅŸtirmesi ile kapatacağız. Göklerin büyük uÄŸurlusu Jüpiter yönettiÄŸi Yay burcuna girecek. Bolluk, geniÅŸleme, ÅŸans ve destek gibi özelliklerini rahatça gösterecek. Peki kime? Yay Türkiye’nin haritasında iktidarı, devleti, orduyu ve polisi temsil ediyor. Ä°ÅŸte onlar güçlenecek. Zaten Jüpiter de ordunun ve polisin evine girecek. Umarız bu, kendine aşırı güvenle olmayacak iÅŸlere yol açmaz. Jüpier’in sıcak ve nemli, ılımlı doÄŸası, iktidarı biraz ılımlı davranmaya sevk eder, zira Jüpiter’in en nihai amacı adalettir. Yay’daki yolculuÄŸunda adaletin geleceÄŸini umalım, çünkü adaletin tersi zulüm oluyor. Adaletin kıvamını tutturamayınca, ya zalim oluyorsun, ya da zulüm görüyorsun.
Her şeye rağmen mutlu bir yıl dilerim,
Barış İlhan
30.12.2017