YERALTI TANRISI ve NİSAN

Barış İlhan -29/12/2013, Radikal 2 

Son yıllarda, yılbaşı geldiğinde önümüzdeki dönem için neşeli, iç açıcı bir şeyler yazmak mümkün olamadı. Ağır hareket eden gezegenlerin gökyüzünde gerilimli durumları, yeryüzünde de uzun süre gerilimlere, değişimlere denk geliyor. Bu gerilimlerin açıklamalarını arşivdeki yazılarda okuyabilirsiniz.

2014 yılında Türkiye ’de gerilim değişik bir boyuta taşınıyor. Bir süredir belki kokusunu aldığımız ama tam adlandıramadığımız şeyler, yavaş yavaş sahnede yerlerini almaya başladı. Bunun en önemli astrolojik göstergesi gökyüzündeki Pluto’nun Türkiye’nin doğum haritasındaki Pluto’nun karşısına geçmesi. Klasik mitolojinin yeraltı tanrısı Pluto olumsuz yönüyle krizleri, güç savaşlarını, tacizi, zorbalığı, işkenceyi, yolsuzluğu, çürümeyi simgeleyen bir gezegen. Karşıt açı, bir düşmanlık açısı. Pluto ağır hareket eden bir gezegen olduğu için doğum haritasında kendine karşıt gelmesi, çok önemli bir dönüşümün işareti. Bu hareket Türkiye’nin ömründe ilk defa deneyimlenecek ve bundan sonra Türkiye aynı Türkiye olmayacak. 

Bunun bir benzeri, ama daha hafifi, yarı-düşmanlık açısı olarak, 1975-1980 yılları arasında yaşanmıştı. Şimdiki karşıtlık Şubat’ın sonunda kesinleşmeye başlayacak ve Haziran’ın ortalarına kadar orada duracak. Sonra ileri geri hareketlerle iki yıl sürecek. Astrolojide açının kesinleşmesinin olaylara işaret ettiği söylenir ve genellikle doğrudur, ancak bazı astrologlar Pluto’nun işaret ettiklerinin birkaç derece geçtikten sonra daha fazla tezahür ettiğini söylerler. Buna katılmamak mümkün değil. 1970’lerdeki açıda da perdenin, kesin açı bittikten çok sonra 12 Eylül darbesi ile kapandığını görüyoruz. Bu durumda, Şubat ayında başlayacak açının 2016-17’de biteceğini söyleyebiliriz. 

Pluto, Türkiye’nin haritasında halkı temsil eden yerde bulunuyor ve öncelikle ülkenin gençlerini, spekülasyonu, borsayı yönetiyor. Bu durumda halkın ya da gençlerin ikiye bölüneceğini ve diğer yarıyı iyice ötekileştireceğini düşünebiliriz. Her iki taraf da kendisinin iyi, ötekinin kötü olduğunu düşünerek, iyice kutuplaşabilir. Gökyüzündeki Pluto Türkiye’nin (iç-dış) düşmanlarını, rakiplerini, iç savaşı, mahkemelerini ve kadınlarını simgeleyen yerinde bulunuyor. Burası aynı zamanda ortakların ve müttefiklerin alanı, ancak karşıtlık nedeniyle herkes bir zorbalığın, tacizin ortasında olduğu için ortaklardan bahsetmek pek mümkün görünmüyor. 

Nisan ayında isyanın, özgürlüğün, ani ve beklenmedik olayların gezegeni Uranüs de Pluto’ya eşlik etmeye başlayacak. Hatta Nisan sonunda gökyüzünde hatırı sayılır bir gerilim ve hareket yaratacak olan bir büyük kare oluşacak. 

Ve 29 Nisan’da Türkiye’nin meclisini, hazinesini, sivil toplum örgütlerini simgeleyen alanında bir Güneş Tutulması olacak. Bu tutulmanın yeri ilginç. 2013 Kasım’ındaki Güneş Tutulması ile aynı aksta bulunuyor. Bu aksta daha önce 1994-95 yıllarında tutulmalar olmuştu. Bu yılların tarihine göz atmakta yarar var. 
Yerimiz sınırlı olduğu için şimdilik kısaca değinelim. 1995’in Aralık ayındaki seçimlerde Refah Partisi ilk defa birinci parti olmuştu. 2002’de söz konusu aksta gerçekleşen bir Yeniay’ın ardından AKP iktidar oldu. 2013 Kasım’ındaki tutulmanın ardından da Bülent Arınç’ın açıklamaları ile partide bir çatlak oluştu. Bunu dershaneler ve yolsuzluk operasyonu izledi. Öyle görünüyor ki, bu noktalar AKP için (olumlu-olumsuz) hassas noktalar. AKP’nin Güneş’i Aslan burcunda ve artık Satürn Akrep burcundan buraya kare açı yaparak uzun sürecek bir gerilime işaret ediyor.

Söz konusu tutulmalarla ilgili bir ilginç nokta da ekonomi. İstanbul Borsası, 1995’te kurulmuş. Yani tutulma yerleri borsa ile bağlantılı. Nitekim son dönemdeki olaylarla borsa çok sert bir düşüş yaşadı. Kış Gündönümü haritasına baktığımızda Türkiye’nin para evinin yükseldiğini görüyoruz ve onun yöneticisi güçlü görünmüyor. Bunun yanı sıra paranın temsilcisi kabul edilen iki gezegen gündönümü esnasında geri gidiyordu, yani güçsüz durumdaydılar. Bunlar astrolojide pek hayırlı görülmezler. Gelişmeleri dikkatle izleyeceğiz. 1995’te dikkat çeken bir olay da şimdi benzeri yaşanan Emlak Bankası-Eska İnşaat yolsuzluğu. 

Buraya kadar yazılanlar Pluto’nun karanlık yüzüyle ilgiliydi. Uzunca bir süredir karanlık bir tünelden geçtiğimiz için hemen gölgeleri görmek daha kolay. Oysa Pluto’nun aydınlık yönleri de var. Mitolojide Pluto yeraltının yöneticisi olarak hem yeraltı zenginliklerini hem de iyi bir hasat için gerekli tohumları simgeleyerek bir zenginlik tanrısı olarak görülüyordu. Günümüz de arıtmanın, geri dönüşümün temsilcisi kabul ediliyor. Çürümüşlüğün içinden cevher çıkartıyor. Daha sağlıklı bir yapıya dönüşmeyi gösteriyor. Şimdiki bakış açısıyla Mart-Nisan aylarında bu mümkün görünmüyor, ancak karşıt açı aynı zamanda farkındalık açısıdır. Olup bitenin açık seçik görünür hale gelmesiyle kazanılan farkındalıklar, olumlu değişimlere işaret edebilirler. Buna rağmen bu değişimlere her zaman acı, kayıp ve yas süreci eşlik eder.

2014 boyunca başkaldırının, özgürlüğün gezegeni Uranüs, Pluto’ya zaman zaman eşlik edecek ama sonra Pluto ile son yıllarda oluşturduğu kare açıdan uzaklaşacak. O giderken iki durumda olabiliriz. Birisi başkaldırının zayıfladığı, baskı ve zorbalığın egemen olduğu durum. Diğeri ise toz dumanın ardından yavaş yavaş toparlanmaya ve iyileşmeye çalışılan durum. İkinci durumda olabilmek için bizden farklı olanları ötekileştirmekten, onlarla güç savaşına girmekten, nefret söyleminden kaçınmak gerekir. Pluto’nun güç savaşları daima iki tarafın da yenilgisi ile sonlanır. İyileşme ancak aydınlık ve karanlık yönlerimizi bütünleştirerek gerçekleşebilir.

Kış Gündönümü gündüzle gecenin, aydınlıkla karanlığın savaşında ışığın galibiyetini simgeler. Artık günler uzamaya başlamıştır, yani aydınlık kazanmıştır. Kış Gündönümü ışığın ve gerçeğin selamıdır. Biz de bu Kış Gündönümü sabahında gerçeklere uyandık. Bunun herkese farkındalık kazandırmasını umut ederiz. Aydınlığın devam etmesi dileğiyle mutlu yıllar...