MARS'IN HALLERİ 

 Barış İlhan -18/09/2014

 

2012 Ekim’inde Urfa’nın Akçakale ilçesine Suriye tarafından top mermileri düştü. 3 çocuk, 2 kadın öldü. Hemen ardından Meclis Suriye gündemiyle toplandı, hükümete askeri operasyon yetkisi verildi. Bunlar olurken Mars Yay’a girmişti.

 

14 Eylül 2014 günü İŞİD bütün gücüyle Rojava’da (Türkiye-Suriye sınırı) Kobani’ye saldırdı. Kamışlı’ya attığı havan topları Mardin Nusaybin’e düştü. O sırada Mars yine Yay’a giriyordu. Ve Amerika Dışişleri Bakan’ı Kerry Arap ülkeleriyle İSİD’e karşı uluslararası koalisyon örgütlüyordu. Ortak metni Türkiye imzalamadı. İŞİD eğer Rojava’ya saldırılarını başarırsa, Türkiye’nin güney sınırlarındaki yegane komşusu olacak. 

 

Mars’ın Yay’daki yolculuğunu Satürn takip edecek, ama ona daha var. İkisi Yay’da bir arada bulunmayacaklar. Satürn’ün Yay’a girdiği sıralarda, Ocak ayında Mars Balık’tan ona kare açı yapacak ve hükümetin başını ağrıtmak üzere Türkiye’nin 10. evine ilerleyecek. 

 

Şimdi günümüze dönersek, Mars’ın son günlerdeki yolculuğu bir başka açıdan dikkat çekiyor. Türkiye’nin işçileri temsil eden 6. evini Yay burcu kesiyor. Yani şimdi Mars 6. eve girdi ve işçilerle ilgili kaza, sorun, kavga, patlama, yangın gibi bir şeylere işaret edebilir. Nitekim Tosun inşaatın şantiyesinde asansör çakıldı ve 10 işçi hayatını kaybetti. Ancak bu 6 Eylül’de henüz Mars Akrep’teyken oldu. Bu durumda Yay’ın yöneticisi Jüpiter’e bakmamız gerekiyor ve baktığımızda o gün Mars’ın Türkiye’nin Jüpiter’inin tam üstünde olduğunu görüyoruz. Bu cinayet niteliğindeki kaza sayesinde Türkiye’deki işçilerin çalışma koşulları, nasıl köle gibi çalıştırıldıkları açığa çıktı ve işçi haklarıyla ilgili bazı çalışmalar başladı.

 

6. ev aynı zamanda orduyu temsil eder, şimdilik İŞİD tehlikesine karşı ordunun ne yaptığını bilmiyoruz, ama Mars’ın Yay’a girişiyle onun da harekete geçmiş olması muhtemel, zaman içinde görürüz. Şimdi Mars Oğlak’a doğru ilerliyor, Kasım başında Türkiye’nin Alçalan’ının üstüne gelecek, yani Türkiye halkının karşısına geçecek. Ve Kasım ortalarında Pluto ile birleşecek. Bu oldukça uğursuz bir kavuşum olacak. Pluto Nisan’dan beri geri gidiyordu, 23 Eylül’de ileri gidecek. İleri gitmeden önce duracak, yani simgeledikleri gündeme damgasını vurabilir. Pluto hemen hemen Türkiye’nin Pluto’sunun tam karşısında duracak ve oradan ilerlerken, hâlâ Türkiye’nin Pluto’sunun karşısındayken, Mars gelip onu tetikleyecek. Her ikisi de Türkiye’nin Güneş’i dahil, bir çok gezegeninin yöneticisi. Bu durumda hayatın bir çok alanında gerilim veya en azından hareketlenme bekleyebiliriz. İnşallah hareket olumlu gelişmeler yönünde olur. Yoksa bu açı düşmanlık, terör, savaş, patlama işaretidir. 

 

Kasım ayında Mars Pluto’yla kavuştuğunda Satürn Türkiye’nin 6. evini (işçi, ordu, hastalık) etkilemeye başlayacak. Bu arada Ekim ayında iki tutulma yaşanacak. Bu tutulmaların yöneticisi Mars olacak. Astrolog Peter Stockinger’in analizine göre Ay Tutulması diğer özelliklerinin yanısıra salgın hastalıklara da işaret ediyormuş. Bir başka dönemde belki bu pek ilgimizi çekmezdi, ama şimdi Ebola tehlikesi altında olduğumuzu düşünürsek, bu uyarıya kulak vermekte yarar olabilir. Tabii öte yandan şehirlerimizde suyun tükenmesi sonucu hangi kaynaktan geldiği belli olmayan suların dağıtımı nedeniyle de hastalık riski olabilir. Bu tutulmalar esnasında Mars Türkiye’nin 6. evinde dolaşacağı için dikkatli olmalıyız.

 

Bu süreçte Venüs ve Jüpiter sayesinde biraz rahatlayıp, gevşeyeceğimiz günler olabilir, ancak bunlar hem kalıcı değil, hem de kısa süreli. İyisi mi biz kendimize rahatlama alanları yaratalım, Balık’taki Neptün’ü kullanarak müzik dinleyelim, deniz kenarında yürüyelim, film seyredelim, ya da yaratıcılığımızı kullanacağımız bazı projelerle uğraşalım. Tabii bu arada yardıma muhtaç kişilere el uzatırsak, tam Balık’ın ruhuna uygun davranmış oluruz. Ne de olsa onbinlerce insan Irak ve Suriye’deki savaşlar sayesinde evsiz barksız kaldı...