top of page

2009’da Müjdeler Olsun...

Barış Ä°lhan -28 Aralık 2008, Radikal 2

 

PadiÅŸah gece bir rüya görmüÅŸ, sabah müneccimin bunu yorumlamasını istemiÅŸ. Müneccim rüyayı dinledikten sonra, “PadiÅŸahım, buna göre bütün sevdikleriniz sizden önce ölecekler” demiÅŸ. PadiÅŸah kızarak, müneccimin başını vurdurtmuÅŸ ve bir baÅŸkasını çağırtmış. Ä°kinci müneccim rüya hakkında ÅŸöyle demiÅŸ. “PadiÅŸahım, bu ne kadar müjdeli bir haber böyle. Siz herkesten uzun yaÅŸayacaksınız.” PadiÅŸah müneccimi ödüllendirmiÅŸ.

 

Bu öyküden dersimi alarak, ben de önümüzdeki dönem için ÅŸöyle bir yorumda bulunuyorum: “Müjdeler olsun önümüzde bizi özgürlük, arınma ve yenilenmeye doÄŸru büyük deÄŸiÅŸimler bekliyor.”

 

Tabii dar ve karanlık tünellerden geçmeyi baÅŸarıp, yeniden güneÅŸe ulaÅŸabilirsek... Bu, birgün elbet olacak!

 

Yeni yıla kısıtlanmışlık duygusu ve bunu yarıp çıkarak özgürleÅŸme arzusu ile giriyoruz.

 

2009’a damgasını vuran en önemli gökyüzü hareketleri sınırların gezegeni Satürn ile devrimin gezegeni Uranüs’ün karşıtlığı,  dönüÅŸümün simgesi Pluto’nun iyice OÄŸlak burcuna yerleÅŸmesi, Satürn’ün Ekim ayında BaÅŸak burcundan çıkıp Terazi’ye girmesi ve Pluto’ya kare yapması. Bunlara bir de 5 Ocak’ta Kova’ya girecek olan Jüpiter’i eklemek lazım.

 

Åžimdi gezegenlerin biri hariç tamamı OÄŸlak, Kova ve Balık burçlarında bulunuyor. Bu burçlar kiÅŸisellikten uzaklaşıp toplumsal ve insancıl konularda bilinçlenmeye iÅŸaret ediyorlar.

 

Uranüs-Satürn döngüsü tarihte çeÅŸitli düzenleri protesto etmek, onlara karşı çıkmak ÅŸeklinde görülmüÅŸtür. Temaları arasında insan hakları, köylülerin, iÅŸçilerin huzursuzluÄŸu, ekonomik krizler, askeri hegemonyaya karşı çıkışlar, genetikte, saÄŸlıkta devrimler, uzay teknolojisi, nükleer güç ve nükleer silahlar bulunur. Satürn’le Pluto’nun gerilimi bu konuları iyice vurgulamaktadır.

 

Yılın ikinci yarısında Terazi’ye girecek olan Satürn hakların eÅŸit dağılımının, her konuda eÅŸitliÄŸin bir önkoÅŸul olduÄŸuna iÅŸaret edecek ve ancak böyle huzura kavuÅŸabileceÄŸimizi gösterecek. Yılın başında eÅŸitliÄŸin ve özgürlüÄŸün burcu Kova’daki yolculuÄŸuna baÅŸlayan Jüpiter de bu konuları destekleyecek. OÄŸlak’a giren Pluto önce bir çok konuda katı kurallara, sonra da bu kuralların yıkımına iÅŸaret ediyor. Ancak bu ÅŸekilde yeni düzenler kurulabilecek.

 

Satürn-Uranüs karşıtlığını 20. yüzyılda iki kere deneyimledik. Ä°lki 1918-1920 yıllarında yaÅŸandı. Bu, KurtuluÅŸ Savaşı yıllarını iÅŸaret ediyor. Kısaca o yıllar iÅŸgaller ve bağımsızlık mücadeleleri ile doludur. 1918 binlerce kiÅŸinin ölümüyle sonuçlanan Ä°spanyol gribi salgını ile öne çıkan bir yıldır. 1920’de Türkiye’de TKP kurulmuÅŸ ve bir süre sonra kurucusu öldürülmüÅŸtür. Bu karşıtlığın ikincisi 1965-1967 yıllarında yaÅŸandı ve en büyük izini 68 kuÅŸağı, hippiler ve Prag baharı ile bıraktı. 1960’lı yıllar TÄ°P’in kuruluÅŸ, devrimci hareketin yükseliÅŸ yılları. 1965’te TÄ°P meclise 15 milletvekili gönderdi. Ancak o seçimde Adalet Partisi ilk defa birinci parti oldu. 1965 Malcolm X’in öldürüldüÄŸü (Martin Luther King Jr. da 1968’de öldürüldü), Vietnam Savaşının ve antimilitarist gösterilerin baÅŸladığı, Hindistan-Pakistan savaşının baÅŸladığı, ilk uzay yürüyüÅŸünün yapıldığı, uzaya ilk nükleer reaktörün gönderildiÄŸi yıl. 1967’de Çin ilk hidrojen bombasını patlattı, dünyada ilk kez bir insan gelecekte diriltilmek amacıyla donduruldu, Yunanistan’da askeri cunta dönemi baÅŸladı. Che Guevera öldürüldü. Christian Barnard ilk kalp nakli ameliyatını yaptı. Türkiye’de Varto depremi dahil  peÅŸ peÅŸe depremler oldu. Ä°srail Altı Gün Savaşının ardından Kudüs’ü ele geçirdi ve ÅŸimdiki sorunların temelini atmış oldu.

 

YaÅŸananlar açısından 1965-67 yılları ön plana çıkıyor. Bunun nedeni o yıllarda Pluto’nun da Uranüs’ün yanında yer almasıdır. 1918-20 döneminde Pluto uzun süre bu karşıtlığın uzağında durmuÅŸ, sonra olumlu biçimde desteklemiÅŸtir. Günümüzde ise ÅŸimdilik Pluto biraz uzak görünse de yakında bu ikiliye gerilimli bir açı ile eÅŸlik etmeye baÅŸlayacak.

 

Bu üçlünün benzer hareketi daha önce 1238-1239 ve 1679-1688 yıllarında yaÅŸanmıştır. Her iki dönem de halkın parasız, aç ve susuz olduÄŸu zamanlar. Baba Ä°shak isyanları ve Celali isyanları, yeniçerilerin, sipahilerin baÅŸkaldırması bu dönemlere denk geliyor. KuÅŸkusuz iki döneme de içteki isyanlar damga vurmuÅŸ. Satürn kısa süre önce Türkiye’nin haritasında vatanı, içerisini temsil eden alana ilerledi. GüneydoÄŸu karıştı. Aleviler seslerini duyurmaya baÅŸladılar. Dolayısıyla ÅŸimdi en büyük görev önce ülkenin içinde barışı ve eÅŸitliÄŸi saÄŸlamak. Küresel açıdan, kuÅŸkusuz en önemli sorumluluk üzerinde yaÅŸadığımız toprağın sorumluluÄŸunu üstlenerek onu iyileÅŸtirmek ve orada kardeÅŸçe yaÅŸamayı öÄŸrenmek.

 

KİŞİSEL AÇIDAN 2009

 

2009’da Uranüs-Satürn karşıtlığı öncelikle Balık-BaÅŸak burçlarının ikinci yarısında doÄŸanları, sonra Ä°kizler-Yay burçlarının ikinci yarısında doÄŸanları zorlayacak. Bu kiÅŸiler eski ile yeni,  geçmiÅŸ ile gelecek, istikrar ile deÄŸiÅŸim, düzen ile karmaÅŸa arasında gidip gelecekler. Bir yöne sarılırlarsa öteki yön karşılarına bir insan veya olay ÅŸeklinde çıkacak ve meydan okuyacak. Bir ÅŸekilde geçmiÅŸin sayfası kapanıp, geleceÄŸin yeni sayfası açılacak.

 

Pluto’nun OÄŸlak’a giriÅŸi OÄŸlak, Yengeç, Koç ve Terazi’nin baÅŸlarında doÄŸanları etkileyecek ve yaÅŸamlarında önemli dönüÅŸümlere iÅŸaret edecek. Bu burçlar yılın ikinci yarısında Satürn’ün burç deÄŸiÅŸtirmesi ile iyice tetiklenip, hayatlarındaki bazı deÄŸiÅŸiklikler için harekete geçecekler veya bu deÄŸiÅŸime iyice direnir hale gelip kırılacaklar.

 

Yıl içindeki GüneÅŸ ve Ay Tutulmaları Aslan–Kova aksında gerçekleÅŸeceÄŸi için bu burçlarda doÄŸanların yaÅŸamlarında deÄŸiÅŸikliklere iÅŸaret ediyorlar. BoÄŸa ve Akrep burçları da deÄŸiÅŸtirmeleri gereken ÅŸeyleri muhafaza etmek için direniyor olabilirler.

 

Her koÅŸulda artık kısıtlayan, zamanı geçmiÅŸ ÅŸeyleri bırakmanın, tamamen farklı bir geleceÄŸe adım atmanın zamanı geldiÄŸini unutmamak gerek. Geride bırakılacak olan bir fikir, bir iÅŸ, bir insan ya da bir yapı olabilir. Fark etmez. Kilidin anahtarı: Özgürlük.

 

"Özgür olmak istiyorsanız, bunun bir tane yolu var:

komÅŸularınıza da aynı oranda özgürlük tanımak."

Carl Schurz

 

bottom of page