top of page

Yaşamın Ritmi Işığında 2017

Barış İlhan, 27.12.2016

 

Hayat nasıl gece-gündüz, yaz-kış karşıtlığının dengesi üzerine kuruluysa, yaÅŸamda deneyimlediÄŸimiz her ÅŸeyin de açılma-kapanma, büyüme-küçülme devreleri vardır. Bunu en bariz gezegen döngülerinde görürüz. Gökyüzünde farklı hızlarla ilerleyen gezegenler birbirlerine kavuÅŸtuklarında bir döngü baÅŸlatırlar, yani büyüme baÅŸlar ve bunlar birbirlerine karşıt açı yaptıklarında döngü kapanmaya baÅŸlar. Yeryüzünde her ÅŸeyin, her olgunun oluÅŸunu ve bozuluÅŸunu bu döngüler ışığında inceleyebiliriz.

 

Gezegenlerden bazıları daha ağır hareket ettikleri için, bunlar daha geniÅŸ zaman dilimlerinin, dolayısıyla daha evrensel temaların delili kabul edilirler. Daha hızlı hareket edenler bir bakıma, bu ana temanın aÄŸlarını örerler. Sonuçta, resimde de görüldüÄŸü gibi içiçe geçmiÅŸ bir döngüler ağı elde ederiz. Bunun bir baÅŸlangıcı ya da sonu yoktur, dolayısıyla ancak kesit kesit incelenir. Güncel olan dönem mercek altına alınır.

​

​

​

​

​

​

​

​

​

​

​

​

​

​

​

​

​

​

​

 

ÖrneÄŸin bir kesit olarak Jüpiter-Satürn döngüsünü ele alırsak, ÅŸimdi deneyimlediÄŸimiz döngünün 2000 yılının Mayıs ayında BoÄŸa burcundaki kavuÅŸumla baÅŸladığını ve 2020 yılının Aralık ayında Kova burcundaki kavuÅŸumla sona ereceÄŸini görürüz. Yaklaşık 20 yıllık bu döngü dünyada ekonomik, sosyal ve politik deÄŸiÅŸimlerle ilintilidir. Toprak burcundaki kavuÅŸum yeryüzüne, yeryüzünün kaynaklarına, maddi konulara, piyasalara, topraÄŸa, toprak ve sınır sorunlarına, tarıma, altyapıya, inÅŸaata iÅŸaret eder. Nitekim 2000-2001 yılından bu yana bunları bir bir deneyimliyoruz. Petrol ve tohum savaÅŸları, OrtadoÄŸu’daki kriz, Türkiye’nin sınırlarındaki sorunlar, global ısınma, ve benzerleri... 2020 yılında iki gezegen bir hava burcu olan Kova’ya girdiÄŸinde yeni fikirler, özgürlükçü düÅŸünceler, insanlığı bilinen kısıtlayacı modellerin dışına taşıyan teoriler dönemi baÅŸlayacak.

 

Bir döngünün dört önemli etabı vardır. Bunlar kavuÅŸum, kare, karşıt ve tekrar kare açılarıdır. 2000-2001 yılında baÅŸlayan Jüpiter-Satürn döngüsünün ilk karesi 2005-2006 yıllarında, karşıtlığı 2010-2011 yıllarında, son karesi de 2015-2016 yıllarında yaÅŸandı. 2001 yılı ekonomik krizleri ve 11 Eylül ile öne çıkıyor. Biliyorsunuz bunun ardından Amerika önce Afganistan’a, sonra Irak’a girdi. Bunların sonucunda bir bakıma bugünkü cehennem baÅŸlamış oldu. Nitekim 2015-2016 yılları Suriye ve Irak’taki savaÅŸların iyice hararetlendiÄŸi ve birçok ülkenin müdahil olduÄŸu yıllar. Bu yazının amacı olmadığı için söz konusu etapları detaylı incelemeyeceÄŸiz ancak döngünün önemli bir aÅŸaması olan 2010-2011 yılı özellikle dikkat çekiyor. Bu yıllar Arap Baharının baÅŸladığı yıllar.

 

2010-2011 yıllarında Jüpiter Satürn’le döngüsünün ortasına geldiÄŸinde, bir baÅŸka gezegenle, Uranüs’le 0 derece Koç’ta bir döngü baÅŸlattı. Bu kavuÅŸum Balık’ın son derecelerinde tekrarlandı. Orta DoÄŸu’da bilinen düzenler çözülüp eridi, anarÅŸi doÄŸdu. SavaÅŸlar baÅŸladı. Yine bu esnada Jüpiter Pluto ile kare yaparak büyük yıkımlara iÅŸaret etti. Tabii o dönemlerde tek aktör Jüpiter deÄŸildi. GüneÅŸ etrafındaki turunu 12 yılda, görece hızlı tamamlayan Jüpiter o yıllarda yaÅŸananları açıklamaya yeterli deÄŸildi. Devreye daha ağır bir gezegen olarak Satürn girdi. Bir yandan Pluto’ya kare, Uranüs’e karşıt açı yaparak gerilimin dozunu arttırıp, kalıcı hale gelmesini saÄŸladı. Özetle o yıllarda çeÅŸitli gezegen döngüleri kesiÅŸerek dünyadaki ekonomik, politik ve sosyal  düzenleri zorlayan, iktidarları yerinden eden, ya da iktidarların baskıyı arttırmasına neden olan, yeryüzünün kaynakları için savaÅŸan, yıllar sonra geri dönüp bakıldığında tarih sayfalarında adeta sonucunda yeni bir çağın baÅŸlaması gibi algılanacak olan önemli bir kaosun delili oldular. Bu döngüler hakkında o yıllarda yazdığım eski yazıları okursanız daha fazla bilgi edinebilirsiniz.

 

Günümüze gelene kadar bu döngüler rollerini oynadılar, kader aÄŸlarını ördü, ve ağır ağır döngülerin sonuna doÄŸru ilerliyoruz. Ağır ağır derken, günlük hayatta çok hızlı yaÅŸanıyor gibi algılanmasına raÄŸmen, kelime anlamıyla, çok ağır ilerleyen bir süreçten söz ediyoruz. Yani bugünden yarına her ÅŸeyin düzeleceÄŸi beklentisini bir kenara bırakmak gerekiyor.

 

2017

2012-2016 yıllarında toplumsal ve kolektif gezegenlerin, yani Jüpiter, Saturn, Uranüs, Neptün ve Pluto’nun, gökyüzünde çok aktif olduklarını gördük ve bunları yoÄŸun bir biçimde yaÅŸantıladık, 2017 yılında ise sahneyi Jüpiter döngüleri iÅŸgal edecek. Jüpiter-Satürn döngüsü 2016 yılının ortalarından itibaren 2020’ye kadar biraz geri çekildi. Yerini Jüpiter-Uranüs ve Jüpiter-Pluto döngüsüne bıraktı. Bu üçü 26 Aralık 2016’dan, Ekim 2017’ye kadar gökyüzünde Pluto’nun OÄŸlak burcunda fokal gezegen gezegen olduÄŸu bir T-kare oluÅŸturacaklar. Bu oluÅŸuma en yoÄŸun olarak 26 Aralık, 3 Mart, 30 Mart, 4 AÄŸustos ve 28 Eylül tarihleri civarında ÅŸahit olacağız. Mars bunları Åžubat ve Mart’ta, Haziran sonunda, Temmuz’da, Kasım ortasında, ve Aralık başında tetikleyecek. Bu T-karenin Koç-Terazi (ben-öteki, savaÅŸ-barış) aksında olması, odak noktasında OÄŸlak (iktidarlar) bulunması bize “iktidar olma konusundaki savaÅŸlar”la ilgili bir fikir veriyor. Bu noktada biraz Jüpiter-Uranüs ve Pluto döngülerini tanıyalım.

 

Jüpiter-Satürn döngüsünün yaklaşık 20 yıl sürdüÄŸünü, son döngünün 2000-2001 yıllarında baÅŸladığını ve 2020 yılında sona ereceÄŸini söylemiÅŸtik. Bu Jüpiter’in en uzun döngüsü. Bunu yaklaşık 14 yılda bir gerçekleÅŸen Jüpiter-Uranüs, 13 yılda bir gerçekleÅŸen Jüpiter-Neptün ve 12 yılda bir gerçekleÅŸen Jüpiter-Pluto döngüleri izliyor.

 

Jüpiter-Uranüs

Son Jüpiter-Uranüs döngüsü 2010-2011 yıllarında büyük bir karşı çıkış ile, yani Arap Baharı ile baÅŸladı. 26 Aralık 2016’dan itibaren onun en önemli etaplarından birini deneyimleyeceÄŸiz ve bu baÅŸkaldırının hayırlı bir yöne doÄŸru gidip gitmediÄŸini bariz biçimde göreceÄŸiz. Temel anlamıyla Jüpiter-Uranus döngüsü bilinen düzenleri aÅŸma, özgürleÅŸme, ilerleme, enginleÅŸme ile ilgili bir döngüdür. Dolayısıyla içinde isyanları, ani patlamaları, anarÅŸiyi barındırır. Burada olumlu bir sonuca ulaÅŸmanın önkoÅŸulu ‘kendin için istediÄŸin özgürlüÄŸü, komÅŸuna da tanıman’dır.

 

Jüpiter bolluÄŸun, zenginliÄŸin temsilcisi olduÄŸuna göre onun hareketleri para piyasalarıyla da ilgilidir ve Uranüs ile açıları “serbest (Uranüs) para piyasa”sına iÅŸaret edebilir. Bu durumda 2017’deki karşıtlığı düÅŸünürsek bunun büyük bir çalkantının iÅŸareti olabileceÄŸini söyleyebiliriz. Nitekim Shane P. Ward The Barbault Scale  isimli yazısında Andre Barbault’un ölçeÄŸini kullanarak hazırladığı listede 2017’nin durumu çok dikkat çekici:

2014 = -183

2015  = -43

2016  = -260               

2017  = -496               

2018  = -388               

2019  = -282

2020  = -176

2021  = -64

 

Yazıya göre bu deÄŸerler daha önce 1979’da görülmüÅŸ. 2. Dünya Savaşı zamanındaki deÄŸer ise -692’ymiÅŸ. 20. yüz yılda eksi deÄŸerlerin maksimuma ulaÅŸtığı yıllar ise ÅŸunlar olmuÅŸ: 1910 – 1922, 1931 – 1944 and 1971 – 1981.1 Bu veriler ışığında, öyle görünüyor ki 2017 yılı ekonomik açıdan oldukça zorlayıcı geçecek.

 

Andre Barbault Planetary Cycles and their Interferences isimli makalesinde özetle 1939-1945 yıllarında Jüpiter ve Satürn’ün Uranüs’le olan etkileÅŸiminin Avrupa’ya diktatörler eliyle faÅŸizmi getirdiÄŸini, Neptün’le etkileÅŸimlerinin ise demokratik güçlerin yönetimi diktatörlerin elinde almaları ile sonuçlandığını yazmış.  Yani bir bakıma Jüpiter-Uranüs döngüleri “saÄŸ” görüÅŸle, kapitalizmle baÄŸlantılı döngüler oluyor. Buna göre döngü beklenmedik patlamalarla, büyük gerilimle baÅŸlıyor ve içinde savaÅŸ yaratma potansiyelini barındırıyor. Nitekim 2010-2011 yıllarında özellikle 0 derece Koç’ta gerçekleÅŸen kavuÅŸum tam da bu ÅŸekilde baÅŸladı. 2017’de bunun karşıtlığını, en büyük gerilimini deneyimleyeceÄŸiz. Ondan sonra, kapitalizm yönelimli hareket yavaÅŸ kaybetmeye baÅŸlayacak. Bu sürecin nasıl iÅŸlediÄŸi 2024 yılında Jüpiter ve Uranüs’ün yine madde burcu BoÄŸa’da kavuÅŸması ile görülecek. Jüpiter bundan iki yıl önce, 2022’de ideallerin, birliÄŸin burcu Balık’ta Neptün ile kavuÅŸacağına göre, Uranüs’le BoÄŸa’daki kavuÅŸumunun insanlık için daha hayırlı ve demokratik sonuçlar getirmesini umarız.

 

Jüpiter-Pluto

Pluto klasik mitolojide yeraltının, ölüler diyarının efendisi olduÄŸu kadar, bolluk ve zenginliÄŸin de tanrısıydı. Tabii Jüpiter’le birleÅŸtiÄŸinde büyük (Jüpiter) güç (Pluto), büyük zenginlik (bizim dilimizde buna kudret deniyor) söz konusu oluyor ve savaÅŸlar, ölümler kanalıyla kudretin - maddi, manevi, düÅŸünsel ve fiziksel her tür gücün- peÅŸine düÅŸülebiliyor. Jüpiter’in geniÅŸlemenin, yayılmanın sembolü olduÄŸunu düÅŸünürsek Andre Barbault’un bu döngüyü niçin uluslararası (Jüpiter) terörizmle (Pluto) baÄŸlantılandırdığını daha kolay anlarız.

 

Jüpiter Pluto ile son döngüsünü 2007’nin Aralık ayında Yay burcunda baÅŸlattı. Yay içinde din, inanç, yasa gibi temaları barındırıyor. Jüpiter-Pluto ikilisi bu burçta köktendinciliÄŸi, fanatizmi, terörü tetikliyor. Kitleleri temsil eden Pluto’nun, büyüten, geniÅŸleten Jüpiter’le birleÅŸmesi bunun geniÅŸ bir alanda, büyük insan topluluklarına yayılacağını gösteriyor. Bunun kurtuluÅŸu farklı düÅŸüncelere ve inançlara tahammül yoluyla dönüÅŸüm oluyor, aksi takdirde güç savaÅŸları, nefret, intikam, manipülasyon, kitlesel terör herkesi yok ediyor. 2017’de bu Jüpiter-Pluto döngüsünün son karesini yaÅŸayacağız. Bir sonraki kavuÅŸum 2020 yılında OÄŸlak burcunda gerçekleÅŸecek. Ve bu esnada Jüpiter Satürn’le de birleÅŸecek. Yani Jüpiter-Satürn ve Pluto yanyana gelecekler. Bu anlamda 2020 büyük dönüÅŸümlerin, arınmaların, yeni devletlerin kuruluÅŸunun, yeni düzenlerin inÅŸaasının baÅŸladığı bir yıl olacak, ya da bir tür kıyamet yaÅŸanacak. Bu kavuÅŸumun OÄŸlak burcunda, yani bir toprak burcunda oluÅŸu dünyadaki iktidarlar, maddi hırslar kadar doÄŸal felaketleri de düÅŸündürüyor. Åžimdilik bunu bir kenara bırakalım ve Jüpiter’in bu ikiliyle birleÅŸmeden önce 2019’da Neptün’le, yani Barbault’un “sol”la iliÅŸkilendirdiÄŸi, idealizm, merhamet ve birlik temalarını temsil eden gezegenle açı yapacağını söyleyelim. Türkiye Cumhuriyeti yine bir Jüpiter-Neptün karesinde (açılan kare-ilk dördün) kurulmuÅŸtu, 2019’da da Jüpiter Neptün’e kare yapacak, ancak bu kapanan bir kare. Umarız karanlık bir dönemin kapanışına, geçmiÅŸin hortlaklarından arınmış biçimde yeniden doÄŸuÅŸa iÅŸaret ediyordur.

 

O günlere kadar saÄŸlıcakla kalın,

Mutlu Yıllar,

Barış İlhan

​

Dipnot:

1 Yazı için: http://www.authorsden.com/visit/viewarticle.asp?AuthorID=13254&id=42299

2 André Barbault, Planetary Cycles and their Interference, link: http://www.icaquarius.nl/england-articles/planetary-cycles-and-interferences.htm

bottom of page