ÇATIŞMA, BASKI, ÖZGÜRLÜK
Yine tutulmalar mevsimindeyiz. Peşpeşe iki tutulma yaşayacağız. 19 Ekim’de Ay Tutulması, 3 Kasım’da da Güneş Tutulması olacak. Bir tutulmanın öznel bir anlamı olabilmesi için ya o ülkeden görülmesi, ya da doğum haritasında önemli bir noktayı tetiklemesi gerekir. Birisi görülen, diğeri görülmeyen bu tutulmalar Türkiye’nin doğum haritasını yakından ilgilendiriyorlar. Her ikisi de Türkiye’nin gençleri, çocukları, meydanları, borsayı, spekülasyonu, eğlence sektörünü, genel olarak sahneyi temsil eden alanını etkiliyor. Ay Tutulmasında işin içine meclis, örgütler, dernekler ve devletin hazinesi giriyor. Daha önceki yazılardan bu alanların zaten tetiklenmiş olduklarını biliyoruz ve bizzat deneyimledik. Şimdi, tutulmalarla buradaki vurgu iyice yükseliyor.
Ay Tutulması
Ay Tutulması haritada Merkür-Satürn kavuşumunun karşısında gerçekleşiyor, dolayısıyla bunların simgeledikleri temalara dikkat çekiyor. Merkür muhalefeti ve hapishaneleri, konutları, tarımı, madenleri, doğal kaynakları ve sıkıntı-sorunları, sırları, gizli düşmanları, ya da gizli saklı işleri simgeleyen alanları yönetiyor. Muhalefet derken partiler kadar ülke içinde iktidarın tüm karşıtlarını düşünmek gerek. Aslında bu, Türkiye’nin doğum haritasının ana temalarından birisi. Demokratik ortam sağlanmadıkça, her zaman sorun olmaya devam edecek, hatta ülkeyi ciddi belalara sürükleyecek bir tema.
Kısıtlanmayı simgeleyen Satürn haritada borçları, ulusal borcu, kamu gelirlerini, faizi, organize suçu, terörü, derin devleti, şirketleri, göçleri, dini, bilimi, üniversiteleri, mahkemeleri, dış ilişkileri temsil eden alanları etkiliyor.
Tutulma haritasında kavganın, çatışmanın, yağmanın gezegeni Mars yükseliyor, böylece Mars önümüzdeki döneme damgasını vuruyor. Bu haritada ayrıca yasalara, eğitime, dine, medyaya ve komşu ülkelere vurgu görüyoruz. Bu alanlarda ve farklı dinler, kültürler arasında çatışmalı bir durum söz konusu.
Bütün bu göstergelere bir göz attığımızda, ülkenin toprağının, tarımının, muhalefetinin, meclisinin sıkıntılı bir durumda olduğunu görüyoruz. Sadece ekonomik açıdan bakarsak hazine, ulusal borç, konut piyasası dikkatimizi çekiyor. Ayrıca hapishaneler, hastaneler öne çıkıyor. Bu alanların tetiklenmesi sonucunda ortaya çıkacak tablonun hayırlı olup olmadığına gelince, bunu anlamak için birkaç teknik konuya bakmak gerekiyor. Öncelikle Mars’ın yükselmesi uğursuzluk işareti, onun yöneticisinin tutulmadan birkaç gün sonra geri gitmesi de öyle. Sonuçta baş veren yine sıkıntılar, baskılar ve çatışmalar oluyor. Mars’ı Türkiye’nin tarihinde özellikle Kürt sorunu olarak deneyimledik, kuşkusuz bununla sınırlı değil, ama şimdilik sadece bu açıdan yaklaşırsak, kısa vadede Kürt sorununun çözümünün önü çok açık görünmüyor. Bazı şeylerin yeniden görüşülmesi, sözlerden vazgeçilmesi ya da yeniden plan yapılmasını gerektirebilecek hüsranlı bir ortam söz konusu.
Güneş Tutulması
3 Kasım’daki Güneş Tutulması Akrep burcunda gerçekleşiyor, yöneticisi olarak yine Mars’ı görüyoruz. Güneş ve Ay’ın yanıbaşında daralmanın, engellerin, çabaların ve ölümün gezegeni Satürn bulunuyor. Gerçi tutulma noktasının Türkiye’nin haritasına yaptığı güzel açılar ilk bakışta bazı olumlu gelişmelere işaret ediyor, ancak bunlar bazı kayıpların ardından ya da bazı engelleri, sıkıntıları aştıktan sonra mümkün olabilir. Bu tutulma 1 saat 39 dakika sürecek, dolayısıyla işaret ettiklerini önümüzdeki bir buçuk yıl boyunca deneyimleyebiliriz. Bunun en yoğun olacağı dönem bu sürenin ikinci yarısı olacak. Bir de 2014’ün Ağustos ayında bu noktalar tetiklenecek. Gerçi içinde yaşadığımız dönemin her günü bir olay, ama tutulma açısından bunlar dikkat çekiyor.
Tutulma haritasını Ankara’ya göre çıkarttığımızda Güneş ve Ay’ı astrolojide uğursuz kabul edilen bir yerde görüyoruz. Burası krizlerin, ölümün, güç savaşlarının, borçların, terörün, işkencenin evi. Ancak Çinlilerin dediği gibi “kriz aynı zamanda bir fırsattır.” Tutulmanın yöneticisi Mars sağlığı, işçileri, sendikaları ve silahlı kuvvetleri temsil eden yerde. Daha önce hastanelerin tetiklendiğini görmüştük. Önümüzdeki önemli konulardan birisi sağlık sektörü olabilir. Orduyu zaten biliyoruz.
Uranüs
İki tutulmanın arasında Türkiye Cumhuriyeti’nin doğum gününü kutlayacağız. Yıllık haritada beklenmedik, ani gelişmelerin, isyanın, özgürlüğün gezegeni Uranüs yükseliyor. Bu gezegen Türkiye’nin haritasında yasaları, üniversiteleri, dini ve iktidarı simgeliyor. Uranüs’ü son zamanlarda çeşitli astrolojik vesilelerle özellikle Doğu ve Güney Doğu bölgelerinde görüyoruz. Anayasa değişikliği, Alevilik gibi konular gündemde, ancak Uranüs o bölgelerde başka beklenmedik gelişmelerin işareti olabilir. Ayrıca Yükselen halkı gösterdiği için halkın isyanını vurguluyor.
William Lilly
17. yüz yıl İngiliz astroloğu Lilly’nin iki tutulmaya dair ilginç tesbitleri var. Ay Tutulmasının gerçekleştiği derecenin özellikle kadınları ilgilendirdiğini söylemiş, kadınların sıkıntıda olacağına işaret etmiş. Ayrıca ünlü kadınların ölebileceğini belirtmiş. Astrolog Peter Stockinger yaptığı çalışmada, bunun özellikle İngilitere’yi ve Avrupa’yı ilgilendirdiğini yazıyor.
Lilly’nin Güneş tutulmasına dair tesbitine göre bu göksel olay bir kralın ya da önemli birinin sıkıntıda olacağına, o kişinin aklının savaşta olacağına işaret ediyor. Mars’ın tutulma yöneticisi olması da savaşları, kargaşayı, ayaklanmayı ve hapsi gösteriyor. Lilly yöneticilerin zorbalaşacağını ve vahşileşeceğini söylüyor, ayrıca kıtlıklardan, toprakla ilgili afetlerden bahsediyor. Stockinger ise çalışmasında bunların özellikle Amerika ve Meksika’yı ilgilendirdiğini yazıyor.
Bütün bu sözlerin ardından, ‘hiç hayırlı bir şey yok mu?’ diye sorabilirsiniz. Olabilirdi. Gökyüzündeki hareketler daha uzun sürecek değişimleri gösteriyorlar. Bu değişimlerin uyum içinde yapılmasının göstergeleri var, özellikle Haziran ayından bu yana herkesi kucaklayacak yaklaşımların olumlu sonuç vermesi için zemin hazır, ancak o zemine doğru adım atılamadığı için şimdilik önümüz karanlık görünüyor.
(c) Barış İlhan
20.10. 2013'de Radikal 2'de yayınlandı